Kariyer Koçluğu

  • Gittiğin yere kendini de götürüyor musun?

    Eski zamanlardan birinde, bilge bir kişi ile arkadaşı limanda dolaşıyorlarmış. Ahşap kadırgalardan birinin üzerinde, başını ellerinin arasına almış kara kara düşünen birini görmüşler. "Bak" demiş bilgenin arkadaşı, "Bu adam dünyanın en zengin adamlarından biridir. Yapmadığı şey, gezip görmediği yer kalmamıştır. Gene de böyle mutsuzdur". Bilge de şu cevabı vermiş: "Her gittiği yere kendini de götürüyordur da ondan..."

    Dün bir danışanım çalıştığı iş yerinde mutsuz olduğunu ve başka bir yere gitmek istediğini söylediğinde aklıma bu hikâye geldi.

    "İstersen git" dedim "Ama inan bana orası da buradan farklı olmayacak". Dediğimi tam anlamayınca ona şu örneği verdim:

    "Mesela sen 1000 liraya bir parça iş yapmak için bir işe girdin. İki gün sonra müdürün senden başka bir işi daha yapmanı rica etti. Sen de hayır diyemedin ve 1000 liraya iki iş yapmaya başladın. Bir hafta sonra çalışma arkadaşın geldi çok sıkıştığını ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Ona da peki dedin, üç iş yapmaya başladın. Sonra patronun geldi, sana "Aslansın, kaplansın" dedi ve yeni bir iş daha verdi. Ona da evet deyince 1000 liraya dört iş yapan, akşam saat onlarda işten çıkan, mutsuz ve yorgun birine dönüştün. Şimdi diyorsun ki, ben burada mutsuzum, başka bir yere gideceğim. Peki git. Hayır demeyi öğrenemediysen orada ne değişecek?"

    Maalesef sevgilisini veya işini değiştirince bütün hayatının değişeceğini zanneden kişiler var. Kişi bulunduğu yerde mutlu olmayı ve yaşamını yönetmeyi beceremiyorsa başka hiçbir yerde bunu başaramaz.

    "Yetti artık" modunda bir yerden ayrılıyorsanız, kaçıştasınız. Dekoru değiştirseniz de kaçtığınız şey büyüyerek gelecek. Hatırlayın, siz değişirseniz dünya değişecek...

  • Satışlarınızı arttırmak için enerjinizi gözden geçirin

    Geçen sene otomobil lastiği satan bir danışanım oldu. Satışlarının durgunluğundan yakınıyordu. Üç hafta boyunca ona sorular sordum, akılla her türlü çözüm yoluna baktık. En sonunda "Gel bir de meditasyon yapalım, seni lastiklerle konuşturayım" dedim. Meditasyonda lastiklere neden satılmadıklarını sorduğumuzda, lastikler ona şu yanıtı verdi: "Sen bizi çok seviyorsun. Kendi malın gibi görüyorsun. Bizi bırakmadığın için biz de başkasına gidemiyoruz."

    Danışanım bu yanıtı duyduğunda ağlamaya başladı. Meditasyon bittiğinde kendisine bunun doğru olup olmadığını sordum. Doğru olduğunu söyledi. Lastik satıyor gibi görünse de aslında çok sevdiği bir lastik koleksiyonuna sahipti. O lastikleri verip koleksiyonunu bozmak istemiyordu. Enerjisiyle lastikleri tuttuğu için lastikler de başkasına gidemiyordu.

    Zaman zaman bankada kredi satan danışanlarım oluyor. Çoğu yaptığı işten de müşteriden de sıkılmış, müşteriyi ayaklı sorun gibi görüyorlar. Onlara Einstein`in şu sözünü hatırlatıyorum: "Yaşamınız boyunca yapacağınız en önemli seçim: Sizinle dost bir evrende mi yaşıyorsunuz yoksa size düşman bir evrende mi?" Bu soruya vereceğiniz yanıt nasıl bir yaşama sahip olacağınızı da belirleyecek.

    Müşteriyi sorun yani düşman olarak gören danışanlarım, yarattıkları itici enerjiden dolayı müşteriyi itiyor ve satış yapamıyorlardı. Onlardan birine şu ödevi verdim: "Müşterinin karşısına geçtiğinde önce içinden şu sözleri geçir: Ben seninle dostum". Danışanımın satışları kısa sürede artmaya başladı.

    Bir şeyi satarken sattığınız şeyle ya da müşteriyle olan enerji bağınız çok önemli. Sattığınız şeyi enerji olarak bırakmıyorsanız ya da satış yapmaya çalıştığınız kişiyi enerji olarak itiyorsanız; dünyanın en sevimli maskesini de taksanız başaramazsınız.

    Bir de lütfen şunu hatırlayın: Akılla çözemediğiniz her durumda cevabı içinizdeki bilgeye sorun. 40 yıl düşünsek lastiklerin verdiği cevabı akılla bulamazdık.

  • Hayalinizdeki işin önünde neler var?

    Geçtiğimiz günlerde keyifle yapacağı işi netleştirmek için bir danışanım geldi.

    Soru cevaplarla ilerlerken ağzından "Mutluluktan sonra mutsuzluk olur" diye bir cümle çıktı. Mutsuzluğun onun için ne anlama geldiğini sorduğumda da "Sevdiklerimin başına kötü bir şey gelmesi" yanıtını verdi.

    Aslında danışanım farkında olmadan şöyle diyordu: "Keyif aldığım işi yaparsam mutlu olurum. Mutlu olursam ardından mutsuzluk gelir. Yani sevdiklerimin başına kötü bir şey gelir". Saatlerce analiz yapıp keyifle yapacağı işi bulsak da bu işe adım atmayacağı belliydi. Önce mutlulukla ilgili engelleyen inancını değiştirmesi gerekiyordu.

    Bir başka danışanım da sevdiği işte çalıştığı halde kazancını bir türlü arttıramıyordu. Onun da "Çok para kazanmak için çok çalışmalıyım" inancını fark ettik. Konuştukça, önceki işinde çok çalışmaktan iki kere önemli hastalıklar geçirdiğini öğrendim.

    O da farkında olmadan şöyle diyordu: "Çok kazanmak için çok çalışmalıyım. Çok çalışırsam yeniden hasta olabilirim". Bu da işini büyütmek için neden adım atmadığını gösteriyordu.

    Hayalinizdeki işi bulmak için yola çıkıyorsanız, önce inançlarınızı gözden geçirin. Mutlu olacağınız bir iş arıyorsanız mutlulukla ilgili inançlarınıza, çok para kazanacağınız bir iş istiyorsanız parayla ilgili inançlarınıza bakın. Yol alabilmek için engelleyen inançlarınızı güçlendirenlerle değiştirin.

    Ben az çalışarak da çok kazanabilirim, ben mutlu olmayı hak ediyorum...

    Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamalarıyla engelleyen inançlarınızı ortaya çıkarabilir, yeni işinize giden yoldaki endişelerinizi dönüştürebilirsiniz. Ayrıntılar için tıklayın.

  • Mutlu olmayı bekleyenlerden misiniz?

    Geçtiğimiz günlerde bir danışanım sevgilisinden ayrıldığını söyledi. Nedenini sorduğumda "Beni mutlu etmiyordu" diye bir cevap verdi. Bu cevaba çok şaşırdım.

    Beni mutlu etmiyordu demek, "Ben kendi başıma mutlu olmayı beceremiyorum, gelen beni mutlu etsin" demek. İlişkide kimsenin sizi mutlu etmek gibi bir görevi yok. Birisinin hep verdiği, diğerinin hep aldığı bir ilişkinin sürebilmesi zaten mümkün değil. Ancak diyelim ki mümkün, o zaman da bakın neler oluyor:

    Sizi mutlu etmek için yaşayan kişi bir süre sonra yorulur ve tükenir. Kendisi tükenince artık veremediği için ilişki de biter. O zaman "Bu gitsin sıradaki gelsin" mi diyeceksiniz?

    Karşınızdaki kişi sizi mutlu ediyorsa, "size iyi geliyorsa" bu büyük bir tehlike. Mutluluğunuz dışarıya bağlı olacağı için sizi mutlu eden kişiye bağımlı hale geleceksiniz. O giderse mutluluk da gideceği için sizi terk etmesin diye kendiniz olmaktan vazgeçeceksiniz. Yani özgürlüğünüzü verip mutluluk almaya çalışacaksınız ki bu durum da uzun vadede size mutluluk getirmez.

    Sevgiliniz size on gün boyunca yüz birim mutluluk verdi. Onbirinci gün herhangi bir nedenle size sadece yetmiş birim mutluluk verebiliyor. Peki o zaman ne olacak? Beni mutlu etmiyor diye onu suçlamaya mı başlayacaksınız?

    Benzer benzeri çeker, siz kendi başınıza mutlu olmayı beceremiyorsanız, karşınıza çıkanlar da sizin gibi olacaktır. O zaman ilişkide iki dilenci avuçlarını birbirine açıp "beni mutlu et" diye bekleyecek. İkisinin de avuçları boş kalacak. Çünkü ikisinde de mutluluk yok.

    Bu "almaya dönük, dışarıya bağımlı" bakış açısı aslında kendi başına hayatta kalamayacak bir bebeğin dışarıdan beslenmesine benziyor. Yetişkin bir bakış açısı değil. "İlişkim olsun mutlu olayım, sevgilim beni mutlu etsin" gibi bir kandırmacadan kendinizi kurtarın. Siz kendi kendinize mutlu olmayı başaramadıkça dışarıdaki hiçbir şey sizi mutlu edemeyecek.

    İlişkinizdeki mutluluk kumbarasını her seferinde boşaltan olmak yerine ben bu kumbaraya nasıl katkıda bulunabilirim diye bakmaya başlayın. Sizden taşan mutluluğun ilişkinizi ve dünyanızı beslemesine izin verin.

    Not: "Beni mutlu eden bir iş istiyorum" diyenler de aynı aldatmacanın içindeler. İş sizi mutlu edemez ancak siz mutlu olduğunuz bir işi yaratıp orada çalışabilirsiniz. Bu da emek ister. Mutlu olacağınız işe giden yolda yeni bir adım için tıklayın.

  • Para meditasyonu

    Yaklaşık yarım saat süren bu meditasyon ile,

    • Parayla aranızdaki engelleri ortadan kaldırabilir,
    • Parasızlıkla ilgili korkularınızı dönüştürebilir,
    • En zengin halinize daha da yakınlaşabilirsiniz.

    Bu meditasyonu da diğer meditasyonlar gibi birkaç kere yapmanız daha etkili olur.

    Bu meditasyonun uzun versiyonuna erişebilmek için İş ve Para Meditasyonlarıuygulama paketini satın almanız gerekiyor. Satın aldıysanız, lütfen sol taraftaki giriş formundan üye girişi yapın.

    Henüz satın almadıysanız, uygulama paketini almak için lütfen tıklayın.

  • Kariyer koçu ile çalışmanın faydaları nelerdir?

    Eski klasik anlayışta okuldan yeni mezun olan ya da iş arayan kişinin yeni bir kariyer yolunda yaptığı tek şey, en iyi CV'yi yazmak, mülakatta sorulara en iyi cevabı vermeye çalışmaktı. Bu şekilde bir işe girmeye çalışıyordu. Girdiği işte de mutlu olmazsa onu mutlu etmeyen şeyin ne olduğunu tam anlamadan, genelde de kişileri suçlayarak yeni bir iş arayışına giriyordu. Bu şekilde deneye yanıla mutlu olacağı işi arıyordu.

    Bu şuna benziyor, bir mağazaya gidiyorsunuz, rengine bedenine bakmadan elinize geçen kıyafetleri tek tek denemeye başlıyorsunuz. Halbuki bedeninizi bilseniz size uyacak kıyafeti çok kolay seçebilirsiniz.

    Kariyer koçu ile çalışmak, size kendinizi tanıtır. Ufkunuzu açar, önünüzdeki seçenekleri çoğaltır. Göremediğiniz alternatifleri görmenizi sağlar. Engelleyen inançlarınızı fark edip onu güçlendirenlerle değiştirmenizi sağlar. Bunlara ilaveten ben barışçıl iletişim ve çatışma yönetimini de danışanlarıma öğretiyorum çünkü işyerindeki uyumsuzlukların çoğu doğru iletişim kuramamaktan geçiyor.

    Bir kariyer koçu ile çalıştığınızda kendinize uyan işte verimli mutlu ve doyumlu bir şekilde çalışmayı da seçiyorsunuz. Dene yanıl yöntemi ile size uyacak işi bulmak için yıllarınızı harcamıyorsunuz. Hayalleriniz ve hedefleriniz net oluyor.

    İster kariyerinizin başında olun ister yeni bir kariyere doğru adım atıyor olun, Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamaları sizi ne istediğiniz konusunda netleştirecek birçok uygulama içeriyor. İncelemek ve satın almak için tıklayın:
    www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
  • Mutlu bir kariyer için neler yapabilirsiniz?

    Mutlu bir kariyer için önce Hayal kurun! Üniversite son sınıftaki bir öğrenci ile konuşurken ona şunu sordum: "Hesabına her ay bir milyon dolar yatırsam, bu parayla ne yapardın?". Bana verdiği ilk cevap şöyleydi: "Ev alırdım. Sonra da dünyayı gezerdim, aileme yardım ederdim" dedi. En büyük hayali ev almak. Bu soruyu hiç eğitim almamış bir kişiye de sorsak aşağı yukarı aynı yanıtı verirdi. O zaman aldığı bu eğitimin farkı nerede?

    Bu cevap, almaya yönelik bir cevap. Vermeye yönelik değil. Halbuki "Dünya için, yaşadığım ülke için ne yapabilirim?" diye de sorabilir. Kimsenin üretmediği bir ürünü ürettiğinizde, hiç kimsenin sunmadığı bir hizmeti sunduğunuzda size dönen de büyük olur. Sadece para değil, her türlü zenginlik size doğru akmaya başlar. Tatmin, başarı, çevre...

    Zengin olmak için hayal kurun. Çok paranız var ancak onu nereye harcayacağınızı bile bilmiyorsunuz. Aklınıza gelen tek şey ev almak. O zaman yine fakirsiniz.

    İleride ne yapmak istediğinize dair hayal kuramıyorsanız, bugünden geleceğe değil, gelecekten bugüne bakın. 90 yaşına geldiğinizde nasıl bir yaşam yaşamış olmayı isterdiniz? Neleri başarmış olmak isterdiniz?

    İster kariyerinizin başında olun ister yeni bir kariyere doğru adım atıyor olun, Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamaları sizi ne istediğiniz konusunda netleştirecek birçok uygulama içeriyor. İncelemek ve satın almak için tıklayın:
    www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
  • İş ararken önceliklerinizi neye göre belirleyebilirsiniz?

    Yeni bir işe girmek isteyenler genelde neye göre seçim yapacaklarını bilmediklerini söylüyorlar. Seçimlerimizi her zaman değerlerimize göre yaparız. Mesela araba alırken, bizim için önemli olan konforsa konforlu arabayı, sağlamlıksa sağlam arabayı seçeriz. Önemli olan itibar ise daha havalı ve lüks olan arabayı alırız, sağlam olmasına bakmayız bile. Dolayısıyla değerlerimizi netleştirmek, seçim yaparken bize büyük kolaylık sağlar.

    Değerlerinizi netleştirmek için basit bir egzersiz yapabilirsiniz. Bir sokak hayal edin. Bu sokakta komşu olmak isteyeceğiniz 10 kişiyi yazın. Bu kişiler tüm zamanlardan olabilir. Bu kişilerin ortak yanlarına bakın. Sizin için hangi özellikleri ile cazipler? Budha ile komşu olmak istiyorsanız, kişisel gelişime önem veren bir işte çalışırsanız tatmin olabilirsiniz. Rutin bir iş sizi tatmin etmez. Mankenlerle komşu olmak istiyorsanız sizin için sosyal ilişkilerin öne çıktığı, estetiğe önem veren bir iş daha uygun olur.

    Bu çalışmaları sadece düşünmek yerine yazarak yapın kısa zamanda netleşeceğinizi göreceksiniz. İnternet'te bu konuda farklı egzersizler ve anketler de bulabilirsiniz. Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamalarında buna benzer birçok egzersizi bulabilirsiniz.

    İster kariyerinizin başında olun ister yeni bir kariyere doğru adım atıyor olun, Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamaları sizi ne istediğiniz konusunda netleştirecek birçok uygulama içeriyor. İncelemek ve satın almak için tıklayın:
    www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
  • İş ararken hangi inançlarınız sizi engelleyebilir?

    Özellikle üniversiteden yeni mezun kişiler, iş hayatını da tanımadıkları için, dışarıdan gelen engelleyen inançları kolayca alma eğilimindeler. "Çevren yoksa iş bulamazsın. İngilizcen yoksa iş bulamazsın. Masterın yoksa, deneyimin yoksa iş bulamazsın" gibi...

    Üst üste bu birkaç cümleyi duyması bile sıkıcı değil mi? İşte bu inançları duyup kabul ettiğiniz zaman aslında farkında olmadan her gün kendinize bu cümleleri tekrar ediyorsunuz. Kendinize inancınız giderek azalıyor, titreşiminiz giderek düşüyor.

    Bu tarz güçsüzleştiren, engelleyen inançlarınızı oturup kağıda yazın. Üzerlerini onları iptal eder gibi çizin. Ve oturup düşünün: Bunu bana söyleyen kişi iş hayatında model almak istediğim bir kişi mi? Bu inancın istisnaları neler? Bunları sorgulayın. Buna benzer inançlar doğru bile olsa, siz bu inançların ilk istisnası olabilirsiniz. Buna odaklanın. Daha güçlü inançlarla donatın kendinizi. "Piyasa koşulları ne olursa olsun, uygun işi kendime çekebilirim. Bana doyum verecek, bol kazanç getirecek iş için ben hazırım. Her gün gelişimim devam ediyor" gibi...

    İster kariyerinizin başında olun ister yeni bir kariyere doğru adım atıyor olun, Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamaları sizi ne istediğiniz konusunda netleştirecek birçok uygulama içeriyor. İncelemek ve satın almak için tıklayın:
    www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
  • İş ararken kendinize hangi güçlendiren soruları sorabilirsiniz?

    Boğaziçi Üniversitesi'nin son sınıfındaki öğrencilere yaklaşık on yıldır kariyer konusunda mentorluk da yapıyorum. Bu öğrencilerle konuştuğumda şu soruyu sıklıkla duyuyorum: "Acaba iş bulabilir miyim?" Bu soru güçlendiren bir soru değil. Çünkü sorunun odağı bulmak üzerine değil. Yanıt "Evet bulabilirsin, hayır bulamazsın" arasında salınıp duruyor. "Ben iş bulmak için ne yapabilirim? Seçeneklerim neler?" gibi bir soru ilk soruya göre kat kat daha güçlü.

    Bu sorulardan daha güçlü sorular da sorabilirsiniz: "Nasıl bir hayat istiyorum?" Odağınızı iş bulmaktan çok daha yukarıya çekiyor. Özellikle üniversiteden yeni mezun olmuş, iş yaşamının başlangıcındaki kişiler için bu soruyu yanıtlamak zor görünebilir. Benim önerim yazarak çalışmaları: Defterinize kocaman yazın: "Nasıl bir iş istiyorum? Nasıl bir yaşam istiyorum?".

    Bu soruların yanıtını hemen veremeyebilirsiniz. Ancak soruyu zihninizde canlı tutun. Gözünüzü kulağınızı açık tutun. O zaman cevaplar size her yerden gelmeye başlayacak. Yolda yürürken gördüğünüz bir reklam panosundan, televizyonda izlediğiniz bir diziden ya da yan masadaki bir sohbetten cevapları almaya başlayacaksınız. Cevaplarınızı bir günde de toplamanız gerekmiyor. Zamana yayın, her cevap sizi daha da netleştirecek ve aradığınız işe doğru bir adım daha yaklaştıracak.

    İster kariyerinizin başında olun ister yeni bir kariyere doğru adım atıyor olun, Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamaları sizi ne istediğiniz konusunda netleştirecek birçok uygulama içeriyor. İncelemek ve satın almak için tıklayın:
    www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
  • Sana nasıl yardım edebilirim?

    Yaklaşık 7 sene önce çalıştığım işyerinde kendimi çok sıkışmış hissederken posta kutuma bir mesaj geldi. İçimizdeki Tanrıdan başlığını taşıyan bu mesaj şöyleydi:

    Pek çok ruh, bu dönemde dünyadaki kargaşa ve karışıklık için bir çözüm arıyor. Bu karışıklık ve kargaşa günbegün daha çok büyüyor. Ancak bundan korkma; çünkü bir şeylerin daha iyi olabilmesi için, önce kötüleşmesi gerekir.

    Bir çıban patlamadan önce baş verir ve ondan sonra da tüm zehir akar ve temizlenir. Nefret, açgözlülük, kıskançlık ve bencillik zehirlerinin boşalıp, şifanın gerçekleşmesinden önce, dünyada bir şeylerin önce bir çıban gibi baş vermesi ve tepe noktaya ulaşması gerekir.

    Senin kendi içinde mükemmel bir huzura sahip olmanı istiyorum. Bu huzuru beni daima aklında tuttuğun sürece bulabilirsin ve her şeyin en iyi yanını görerek bilincini yükseltebilirsin.

    Dünyanın içinde olduğu duruma ona kendini kaptırarak yardım edemezsin. Hastalığa bağışıklığının olması gerekir; yoksa sana da hastalık bulaşır ve o zaman da hiçbir şekilde yardım edemezsin.

    Senin yardımına ihtiyacım var.Senin özgür olmana ihtiyacım var. Senin mükemmel bir huzur içinde olmana ihtiyacım var. Senden ancak o zaman faydalanabilirim.

    O gün kendi kendime şunu sordum: "Sana nasıl yardım edebilirim?" Ve o günden sonra tüm hayatım değişti.

    Yıllardır bu yazıyı arıyordum, hatta bu yazıyı zihnimin bir uydurması olarak düşünmeye başlamıştım. Tam da bugün bu yazı yeniden karşıma çıktı. Şimdi yeniden soruyorum:

    Sana nasıl yardım edebilirim?

    Titreşiminizi ve iç huzurunuzu yüksek tutmak için aşağıdaki linkte bir araya topladığım mantraları da dinleyebilirsiniz. Titreşiminizi yüksek, gönlünüzü ferah tutun. Işıltınıza sahip çıkın:
    Mantralar