Merhaba arkadaşlar,
Mailleriniz ve sorularınız için çok teşekkür ediyorum. Yaşam koçum Hakan Arabacıoğlu ile hayalimdeki ilişkiyi yaratmaya yönelik başladığımız çalışma devam ediyor. Sizlerle paylaştığım bu hikayenin esas adamı ile sevgili olup olmadığımı soruyorsunuz. Çok şekersiniz. Muhteşem temennilerde bulunuyorsunuz. Merak ettiğiniz ilişki henüz başlamadı! Belki de hiç başlamayacak tüm bu çalışmanın ana noktası da zaten bu. Kendimizi bulma, kendimizi keşfetme yolculuğunda karşımıza çıkan insanlar oyun arkadaşlarımız gibi. Onların yardımıyla kendi hayat yolumuzun farkına varıyoruz, keyifleniyoruz.
Size bir örnek vereyim: Hayran olduğum yakışıklıyla pek fazla vakit geçiremiyorum, hatta onu pek görmüyorum. Ancak onu uzaktan görmek bile beni çok mutlu ediyor. Sadece varlığından dolayı mutlu oluyorum, keyifleniyorum. Bir de sohbet edebilirsek harika oluyor! Hatta geçen gün onu gördüğümde, "ışığı gözlerimi alıyor, gözlerimi açamıyorum" dedim ve bir an durdum. Onun ışığını fark ettiğim için çok mutluyum ancak gözlerimi açamıyor ve kendi ışığımı gölgeliyorsam bu çok da istediğim bir durum değil. Eskiden olsa bu durum beni rahatsız etmezdi fakat şimdi biliyorum ki benim ışığım da çok parlak. Her ikimizi de parlak olarak görebildiğim anda, gerçekten keyifli bir ilişki kurabilirim.
Karışık anlatıyor olabilirim daha net ifade edeyim. Bir başka insana kendimizden daha fazla değer verdiğimiz anda, denge bozuluyor. Eminim sizin başınıza da geliyordur. Karşımızdakini daha değerli bulduğumuz anda, kendimizi başka kadınlarla kıyaslamaya başlıyoruz. Kendimizi çirkin, sıkıcı buluyoruz. İlişkiye değer bulmuyoruz. Kaybetmekten korkuyoruz. O bizi beğenmezse kendimizi kıymete değer bulmuyoruz. Yalnız kalacağımıza emin gözüyle bakıyoruz. Aldatılma korkusuyla doluyoruz ve arkası bir çorap söküğü gibi geliyor. Ne ilişkiden hayır geliyor ne de adamdan. Burada çözümün ne kadar kolay olduğunu öğrendim: Kendi değerimin farkına varmak. Bu durumda, eskiden aşkın ifadesi olarak gördüklerim benim için artık bir şey ifade etmiyor ama şu anda hissettiklerimle kendimi ifade edebiliyorum. Hem ben hem de benimle birlikte olanlar hayattan daha fazla keyif alıyoruz.
Bugün aslında Reiki uzmanı arkadaşım Hande ile yaptığımız meditasyonlardan bahsedecektim ancak bu yolculukta öncelikle kendi değerimizi bilme hususunda fark ettiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Biraz da Hande'yle yaptığımız meditasyonlardan bahsedeyim. Meditasyon, kendimizle buluşmak için muhteşem bir yol. Artık hangi konuda takılıyorsam ya da herhangi bir sorunun cevabını merak ediyorsam meditasyon yapıyorum. Bir örnek vereyim, her gün penceremizin önünde spor yapan hayranı olduğum yakışıklıyı uzun süredir görmüyordum ve bu alışılmış bir şey değildi. Meditasyon yaparken sordum bu soruyu. Meditasyon esnasında, kendimi mağaraya benzer bir çukurun dibinde, sisli bir ormanda saklanırken gördüm. Ben saklanıyorsam, karşıma çıkan kişilerin de saklanıyor olması çok olağan. Kendimizi hangi titreşimde hissediyorsak, karşımıza benzer olaylar ve kişiler çıktığını biliyoruz. Hande, daha fazla saklanmak ve kendime yer açmak için kilo aldığımı ve bu kiloları vermek istemediğimi de hatırlattı bana.
Bir başka meditasyonda yine bu yakışıklıyla ilgili bir şey sormuştum. Meditasyonda kendimi sakat, yarım gördüm. Kendimi tam hissetmiyordum. Bizler; hiçbir eksiğimiz olmadığımızı, tam ve mükemmel olduğumuzu unutabiliyoruz. Sporcu yakışıklı bunu hatırlattı bana. Ayrıca tam hissetmemek benim iş alanında da hayal ettiklerime ulaşmamı engelleyebiliyordu. Bir meditasyondan daha bahsetmek istiyorum. Orada da kendimi kapısı açık bir hapishanede ve kapımda askerler beklerken gördüm. Kendimi güzelce cezalandırmış, kapıya da askerler dikmiştim. Sizce kendine ceza veren bir insan, hayatta neleri keyifle deneyimleyebilir ki? Şimdilik bu kadar, gelecek yazıda, meditasyonlardan öğrendiklerimi, bana kattıklarını mesajlar halinde yazacağım. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum.
Aşk ve İlişki Meditasyonları paketini alarak kendi kendinize yapacağınız meditasyonlarla ilişkilerinizi yeniye doğru dönüştürebilirsiniz.