Koçluk alanlarAslında hep bir umut var. En dibe vurduğunu düşündüğün anda bir çıkış. Hakan ile tanışmam bu dönemime denk geldi (Denk mi geldi? Acaba ben mi çağırdım onu hayatıma). Bütün çıkış kapılarını çalmış, her türlü gelişim programlarına, terapilere katılmış ama hep hüsrana uğrayıp “hiçbir şey değişmeyecek düzelemeyeceğim“ dediğim bir zamanda...

Beraber paylaştığımız kısa bir çalışma süresi sonunda, şu anda her şey o kadar net ve parlak ki. Değişimi hissetmek muhteşem bir şey. Düşünebiliyor musunuz sürekli bir yaşama sevinci ile dolu olmak, sürekli bir güven duygusu hissetmek. Kolay bir süreç olduğunu söyleyemem. Başlarda çok sevgili egom beni hep alışık olduğum depresif ve ağlak süreçlerime döndürmeye çok çalıştı. Ama sonunda onunla anlaştık ve birbirimize destek vermeye başladık (Kendisi çok inatçı ve kuvvetli bu arada).

Bu süreçlerde pes etmemek çok önemli. Hep derler ya “hayat bir oyun” gerçekten de öyle. Ama ben yıllardır bu oyundan ve kurallarından habersiz oynuyor ve yanlış roller (ve rol arkadaşlarını) seçiyormuşum. Aslında yanlış demek istemiyorum çünkü onlar beni bugünkü OSCAR ödülümü almamı sağladılar bir açıdan. Beni geliştirdiler, bana öğrettiler. Siz mesajı anlayana kadar öğretmeye devam ediyorlar bıkmadan defalarca, aynı tarz olaylar aynı tarz insanlar… Deneyimleyip anladığınız zaman zaten görevleri bitiyor ve hayatınızdan çıkıyorlar. Kuralları bilmeden oynamak, yıllardır benim hayatımda büyük bir karmaşa ve korku yarattı. Yaşadığım olaylara ve hayatıma giren insanların bana yaşattıklarına şu an baktığımda her şey bir amaca hizmet ediyormuş, bunu gözlemledim.

Hakan ile oyunun ne olduğunu, kuralları ve en önemlisi bu kuralları UYGULAYABİLMEYİ öğrendim. Bu bir süreç… Gelişimim devam ediyor ve ben çok keyif alıyorum bu oyundan. Teşekkürler Hakan. İyi ki seni tanıdım. Sevgiyle kal.

Ebru Aksoy Civcioğlu, Çokuluslu Firmada Yönetici - Nisan 2010