Üyelere Özel
Aşağıdaki yazıyı ilkokuldayken dedeme ait 1973 yılı baskılı Bütün Dünya dergisinde okumuştum. Olayları iyi ya da kötü diye ayırmak yerine, geleni bir bütün olarak kabul etmeyi ne güzel anlatıyor. Bu yazının; geçmişin tek bir olayında takılıp kalan ve o olayın bütünün içinde nasıl bir yeri doldurduğunu göremeyen herkesin ufkunu açması dileğiyle.
Günün birinde Çinli bir çiftçi ahırının kapısını açık bularak biricik atının yok olduğunu gördü. Onun bu kaybını haber alan dostları az sonra onu teselliye geldiler. "Ah, senin için ne felaket" diye sızlandılar. Ama filozof ruhlu olan Çinli: "Belli olmaz. Belki de böylesi daha hayırlıdır" dedi.
Ertesi gün, kaybolan at, peşi sıra bir kısrak olduğu halde çıkageldi. Çinlinin dostları bu sefer "Bu ne kısmet! Şimdi iki ata sahipsin" diye ona imrendiler. Ama Çinli sadece "Belli olmaz. Belki hiç de hayırlı değildir" dedi.
Yorumlar
Çin masalı bana yıllar önce not defterime adeta bir hattat titizliği ile yazdığım,
yaşadığımız olaylar ardındanda kendimce çıkardığım sonuçları destekleyen
(aşağıda tırnak içinde) Kuran-ı Kerim'deki Bakara süresinin 216. ayetinden
Tanrı kelamını hatırlattı.
Bu sözleri duyup,diğer notlarımdan ayrı bir değer verip yazarken,
Bakara süresinin 216. ayeti olduğunu bilmiyordum,çok sonra öğrendim.
"Bir şey ki, hayır gibidir vukuunda. Aldanma, ardında şer olabilir.
Bir şey ki, şer gibidir zuhurunda. Bilesin, sonunda hayır doğabilir..."
Sevgi ve sygılar.
gercekten basimiza ne gelirse 'demekki bizim icin boylesi hayirli' ya da 'bu bir isaret mi acaba' diye dusunmeliyiz.sizin sitenize tesadufen rastlamam benim icin bir isaret bir cikis yolu galiba. tesekkur ederim emeklerinize.
evet, asla bilemeyiz...
Her şerrin altında bir hayır vardır.
Keşke bunu bir de kendime, şer olarak gördüğüm bir olay başıma geldiğinde söyleyebilsem.