Kendin olma konusunda konuşmaya devam ediyoruz
Merhaba arkadaşlar! Mesleki çalışmalarımla ilgili hayallerimin gerçekleşmeye başlamasının tek nedeni var: Kendim olmak! Yaşam koçum Hakan Arabacıoğlu ile çalışmamızın 10. haftasında gelişmeleri paylaşıyoruz. Bu hayaller arka arkaya gerçekleşmeye nasıl başladı? Öncelikle kendimi bulabilmem, dengeye gelebilmem için çalışmalarımız oldu. Yazdığım mektupları hatırlarsınız, mektuplara devam ediyoruz! Mektuplar sayesinde fark ettiğim, kendimi baskı altına aldığım bazı noktaları bulabildim, bu baskılar kalktı. Tamamen mi? Hayır ama ilerleme hızlı!
Hakan kendimi izlemem konusunda bana destek oldu. Yani istemediğim hiçbir şeyi yapmıyorum, yapmak için kendimi zorlamıyorum. Alternatiflere yöneliyorum. Bir de bağımlılığım yok. Yani olursa harika olur, olmazsa sağlık olsun. Sadece bana keyif veren konulara, isteklerime, kişilere odaklanıyorum. Ve de değiştirmek istediklerime. Ama bu felaket diyerek değil, arzu ettiğim şeklini hayal ederek.
Kendimi takip ettiğimde, gördüm ki, kendimi izlemeyi uzun zamandır çok ihmal emişim. Yani ne istediğimi, neden mutlu olduğumu düşünmeyi bırakmışım. Duygusal olarak, fark ederek fark etmeyerek baskı altına aldığım her şey birikmeye başlamış. Zaten böyle kilo alıyormuşuz veya hastalanıyormuşuz. Olumsuz her duygunun altında, karşılanmayan bir ihtiyacımız varmış, bunları fark etmemiz zor değil üstelik.
İyi de insan neden kendi olamaz? Bunun tek bir sorumlusu var, sadece biz. Ne aile, ne sevgili, ne toplum ne de başka biri. Eğer kendimiz olamıyorsak, mutlaka bir kazancımız olmalı. Egomuz değişimden zaten hoşlanmıyor, bizi olduğumuz gibi korumaya çalışıyor. Kendimiz olamadığımız anlarda da bize mutlaka bir kazanç sunuyor. Örneğin, ben yıllarca kendi işimi kuramadım, markamı yaratamadım, parasız kaldım, kendim olamadım ama kazancım ne? Hiç risk almadım, yok müşteriden para tahsil edecek miyim, yok vergi ödemeleri veya yeni müşterim olacak mı gibi konularla ilgilenmedim. Ama kendim olmaya cesaret edemeyince de hasta oldum, mutsuz oldum.
Sevgilin seni 2. kez aldatıyor, hâlâ onunla berabersin. Oysa sen, sadakate inanıyorsun. Bu ilişkide kendin olabiliyor musun? Hayır! Neden ayrılmıyorsun? Yalnız kalırım, kimse beni beğenmez, ilişkimi yürütemediğim için beni başarısız bulurlar vs. Ego kazancın ne? Yanında bir adam var! O kadar. Mutlu musun? hak getire. 2. kez aldatmasına izin verdiğin için bir de sessiz anlaşma imzaladın, "Ne yaparsan yap, ben buradayım" diye. Sessiz anlaşmaların eninde sonunda bir bomba gibi patlayacağından da emin olabilirsiniz bu arada.
Bu kazancı tespit ettiyseniz, kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Varoluş seçimlerinizi, gerçekten ne istediğinizi bilmeniz yeterli. Bu konudaki sorularınızı iletin, konuşalım.
Sevgilerimle,
Hayalinizdeki İlişkiye Ulaşın uygulama paketini alarak kendi kendinize yapacağınız uygulamalarla ilişkiniz ile ilgili engelleyen inançlarınızı dönüştürebilirsiniz.