Kaybolmak... Bir insanın kendi hayatında kaybolması... Korku, endişe, panik, çaresizlik, güvensizlik, güçsüzlük, öfke, pişmanlık... Karmakarışıktı her şey. Bir taraftan bu durumdan kurtulmam gerektiğini biliyorken diğer taraftan umutsuzluk beni engellemeye devam ediyordu. Psikolog ya da psikiyatr değildi ihtiyacım olan. Çünkü ben yaşadıklarımı, kendimi, olan biteni bir başkasına tekrar anlatmak ve bunun sonucunda ne ilaç kullanmak ne de uzun terapiler yaşamak istiyordum. Ben sadece kaybettiğim yolu bulmak için destek istiyordum.
Bu karışıklığın içinde nasıl olduğunu hala anlamadığım bir şekilde Hakan Bey’in sitesiyle karşılaştım. Birkaç yazısını okuduktan sonra kendisiyle iletişime geçmeye karar verdim. Ancak aynı şehirde yaşamıyorduk ve benim görüşmelere gidip gelme şansım malesef yoktu. Telefon görüşmeleri ile olur mu olmaz mı diye endişe ettim başlangıçta ama bu endişe daha ilk konuşmamızda ortadan kayboldu.
Hakan Bey’le çalışmalarımız zor ve yorucu oldu ilk zamanlar. Bu yaşıma kadar aslında ne oldukları hakkında fikrim olmadığı halde doğruluğuna inanıp sahiplendiğim yanlış inançlarımı ve düşüncelerimi tek tek bulduk. Onlardan ayrılmak, onları çıkarmak bazen zorladı ama yerine gerçekten inandığım düşüncelerimi koymaya başladığım andan itibaren hayatımdaki değişim başladı. Ben değişmeye başladım, her şey değişmeye başladı ve her geçen gün bu değişim mucizelerle devam ediyor.
Bu yazıyı yazarken biraz zorlandım, çünkü hatırlamıyorum gibi nerdeyse görüşmeye başlamadan önceki halimi... Beni yaklaşık iki ayda kendimle tekrar tanıştıran, yolumu bulmama yardımcı olan, desteğini hiç bir zaman esirgemeyen özel insan, iyi ki varsın. Her şey için yürekten teşekkür ederim.
Bige Demirhan, İzmir - Nisan 2011